Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Yönetim Kurulu, Koronavirüs salgını nedeniyle medya sektöründe büyük bir kriz yaşandığına dikkat çekerek destek çağrısı yaptı.
TGK Genel Başkanı Nuri Kolaylı Başkanlığında video
konferans sistemi ile bir araya gelen TGK Yönetim Kurulu, toplantının ardından
yazılı bir açıklama yaptı.
Kamu adına görev yapan basın kuruluşlarının ve medya
çalışanlarının yaşam mücadelesi verdiği kaydedilen açıklamada, sektörün zaman
kaybedilmeden desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye
Genelinde 9 Gazeteciler Federasyonu ile 83 basın meslek kuruluşuna üye yaklaşık
20 bin basın çalışanı adına yapılan yazılı açıklamada, zaman geçirilmeden
alınması gereken önlemler maddeler halinde sıralandı ve sağlık çalışanları gibi
yaşamlarını riske atarak kamuoyu adına özveriyle çalışan basın mensuplarının,
ekonomik açıdan zor durumda olduğu bildirildi.
Türkiye
Gazeteciler Konfederasyonu açıklamasında, başlıklar halinde şu sorunlara ve
çözüm önerilerine yer verildi;
İLAN –
REKLAM GELİRLERİ BİTTİ
Medya
kuruluşlarının, özellikle de yerel basının ilan ve reklam gelirleri,
koronavirüs salgını ile birlikte kelimenin tam anlamıyla durdu. Basılı
gazetelerin tiraj gelirleri de büyük oranlarda geriledi.
Bu süreçte firmalar reklamları tamamen durdururken,
Basın İlan Kurumu üzerinden alınan resmi ilanlar da, icra ve ihale ilanlarının
yayınlanmaması sonucu yüzde 70’lara varan oranlarda azaldı.
İlan, reklam ve tiraj gelirlerinden mahrum kalan medya
kuruluşları, basın çalışanlarının maaşlarının ödenmesi bir yana, zorunlu
giderlerini ödeyemeyecek duruma geldi.
“ÇÖZÜM
ÖNERİLERİ”
Medya sektöründe faaliyet gösteren gazete, televizyon,
radyo ve kurumsal internet haber siteleri için “Sektörel Basın Desteği” sağlanmalıdır. Bu kapsamda;
- Sektör, Stratejik sektör olarak ilan edilerek
muafiyet, hibe ve desteklerin kolaylaştırılması sağlanmalıdır.
- Medya kuruluşlarına yüzde 50’si hibe, yüzde 50’si
faizsiz kredi olmak üzere acil maddi kaynak sağlanmalıdır.
- Medya kuruluşlarının birikmiş SGK ile diğer
vergilerinde yüzde 75 oranında indirim yapılmalı, hesaplanacak borç 6 ay
ertelenmelidir.
- Medya kuruluşlarında görev yapan basın çalışanlarına
ve basın kartı sahibi gazetecilere 3 ay asgari ücret tutarında hibe yardım, 10
bin TL’ye kadar 1 yıl faizsiz kredi verilmelidir.
- Medya sektörünün zorunlu giderleri arasında yer alan
tüm malların gümrük vergisi sıfırlanmalıdır.
- Televizyon kuruluşlarından alınan uydu bedelleri, ve
RTÜK payları en az bir yıl süreyle, alınmamalı, daha sonra ödemeler ABD Doları ile değil, Türk Lirası
üzerinden alınmalıdır.-
- Anadolu basını, gerek yerel yönetimler, gerekse kamu
kurumları tarafından ilan ve reklamlarla desteklenmelidir. Medya kuruluşlarına
Ücretli Kamu Spotu ve Zorunlu Yayın desteği verilmelidir.
- Anadolu Ajansı, 6 ay süreyle yerel basından abone
ücreti almamalıdır.
- Kalkınma Ajans programlarında basın işletmeleri, sivil
toplum örgütleri statüsünde değerlendirilmelidir.
- Teknolojinin hızla gelişimi ve internet ağının hemen
hemen her noktaya ulaşması ile birlikte, internet haberciliği büyük bir gelişim
göstermiştir. Bu kapsamda istihdam sağlayan, gerçek anlamda habercilik yapan ve
kurumsallaşan internet haber siteleri desteklenmeli, kapsamlı bir İnternet
Yasası mutlaka çıkarılmalıdır. Bu kurumlarda habercilik yapan meslektaşlarımız
da, yeni düzenleme yapılarak gazeteci sayılmalıdır.
- 5953 Sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla
Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun; Yıpranma
hakkından yıllık izinlere, tazminat hakkından fazla mesaiye kadar geniş bir
yelpazede ele alınarak, elektronik medyayı da kapsayacak şekilde
güncellenmelidir.
- Son olarak: Anayasa Mahkemesinin “basın çalışanlarının
yıpranma hakkına ilişkin” 25 Aralık 2019 tarihli iptal kararı ile, “yıpranmada
basın kartı sahibi olmakla-olmamak” arasında fark kalmadı. Aksine, ağır ve
yıpratıcı koşullar altında çalışan tüm gazeteciler için sosyal güvenlik hakkı
olarak tanınmış olması gereken fiili hizmet zammı süresi ortadan kalkmış oldu.
Bu durumda TBMM, 14 Kasım 2020 tarihine kadar, gazetecilerin fiili hizmet
süresi zammından yararlanabilmesi için yasama organı olarak “kanuni” düzenleme
yapmalı, basın kartı sahibi olmak yerine basın sigortalı olma hükmünün
getirilmedir. Aksi takdirde gazeteciler için fiili hizmet süresi zammından
yararlanma hakkı ortadan kalkmış olacaktır. Gazetecilik mesleği basın kartı
sahibi koşuluna bağlı olmadan yapılan ağır ve tehlikeli bir iş olarak kabul
edilmeli, basın kartı sahibi ve sahipsiz gazetecilerin anayasal sosyal güvenlik
hakkının sonucu olan fiili hizmet süresi zammı geri verilmelidir.
- Basın kartını yeni alanlar ve değiştirenler için uzun
tutulan bekleme süresi kısaltılmalıdır.